La Maison Favart, Paris’teki en eski ve muhtemelen en romantik otellerden biridir. Hareketli Opéra semtinde, Opéra Garnier’in eteğinde yer alıyor. Sıcak ve romantik atmosferi, bizi 21. yüzyıl standartlarına göre yeniden yorumlanmış 18. yüzyıl zarafetinin kalbine sürüklüyor.

Maison Favart’ın kapısından içeri girdiğimde bu otelin beni fethedeceğinden emindim. Girer girmez yerin büyüsü beni ele geçirmişken başka türlü nasıl olabilirdi ki. Bu mekandaki her şey bize Opéra Comique’in yönetmeni Charles-Simon Favart ile “Matmazel Chantilly” olarak bilinen genç aktris Justine Duronceray arasındaki aşk hikayesini anlatıyor. Burada, bu ünlü çiftin hayatı gibi cesaret, yumuşaklık ve detay duygusunun iç içe geçtiği bir ortamda romantizm, zarafet ve tiyatro sürekli diyalog halinde.

La Maison Favart, operaya bakan pencerelere sahip güzel bir odada, her sabah açık büfe kahvaltı sunuyor. Adından da anlaşılacağı gibi ev sahiplerinin dürüstlüğüne dayanan “Honesty” barda güzel huzurlu anlar sizi bekliyor. Burada garson veya anında ödeme bulunmuyor. İstediklerinizi alıp tükettiklerinizi yazıyorsunuz, size güveniyorlar!

Otel inanılmaz rafine, personeller nazik, dikkatli ve keskin bir hizmet anlayışına sahip. Maison Favart kendine edindiği hedefine gerçekten ulaşmış: Mekânın bir otel olduğunu unutturup ayrılması zor, konforlu bir ev deneyimi yaşatmak. Bu amaca ulaştığını kalış süremi uzatma isteğimden anlayabilirsiniz!

Önemli olan küçük bir ayrıntı bırakmak isterim: Otelin şıklığına uygun bir giriş yapmak istedim. Bu yüzden otele Cady Cruise tarafından organize edilen ve unutulmaz bir deneyim olan 1950’lerden kalma bir Cadillac ile gitmeyi seçtim.

Nu