Post By RelatedRelated Post
Yeni bir yıla sayılı günler kala, yaşadığımız hayatı düşünmek için oldukça elverişli bir dönemdeyiz. Dilerim; 2017’de olduğu kadar sonrasındaki yıllarda da, icat edilmiş en etkili silaha sahip olduğunuz inancını her zaman korursunuz ki, böylece; tutkularınızın peşinden gitme hevesinizi ve bu heyecanın yarattığı hayranlık duygunuzu da asla kaybetmemiş olursunuz. Ama en önemlisinin, aslında o gücü nasıl kullanacağınız olduğunu unutmayın.
Belki bu yıl da, daha önceki yıllarda olduğu gibi yine sevgi, sağlık ve para dilekleriyle yeni yıla gireceksiniz.
Özellikle sevgiyi ve beraberinde getirdiği sihri yaşamanızı ama en önemlisi, yokluğunda, başkalarını sevmenin de imkânsız bir hal aldığı kendi ”öz” sevginizi güçlendirmenizi umut ediyorum.
Fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığın hep sizinle olmasını diliyorum. Ve bu üçünün arasında ayrılmaz bir bağ olduğunu unutmamanızı.
Özgürlüğünüzü korumak istiyorsanız, neden para kazandığınızı asla unutmayın. Para, devamlı olarak hem ümitlerimizi hem de endişelerimizi beslese de, bir azınlığın çıkarları doğrultusunda oluşturulmuş ihtiyaçlardan daha zararlı bir yalan da yoktur. Zengin olma isteği meşru bir istek olsa bile, sığ ve gereksiz zevklerin tatmini için ruhunu satmak söz konusu olduğunda, maddiyatın hiçbir değeri kalmıyor.
Rousseau; “mutlak zenginlik yoktur” demiştir ve bu aforizma, halen daha geçerliliğini korumaktadır. Ayrımcılık yapmadan herkesi kucaklamak kadar büyük bir zenginlik yoktur. Gücümüz ancak sevgi ve şefkat ile kullanıldığında anlam kazanır.
2016’da yaşadıklarımız, birbirimize karşı toleranslı davranmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı bize. Toleransa açık olun ki, aynı şekilde karşınızdaki insan da size tolerans gösterebilsin. Tüm çeşitliliği ile her türlü kişiliğe ve o kişilikle birlikte gelişen ruha saygılı olalım.
Zihninizdeki engelleri aşabilecek güce sahip olduğunuzu ve bu doğrultuda da, seçimlerinizin büyük önem taşıdığını unutmayın.
Herkes kendi gerçekliğinin ortak yaratıcısıdır. Geçmişiniz, şimdiki zamanı gölgeleyecek güce sahip değildir. Aşırı büyük ya da önemsiz bir hayal yoktur, sadece korkunun felç ettiği hayalperestler vardır. Kendiniz olma, farklı olma ve uyum sağlamak adına geleceğinizi feda etmeyi reddetme hakkına sahipsiniz.
Ve son olarak; neden inanca bir şans vermeyesiniz?
Nu
Leave a Comment