Hayatınızın her günü karşılaştığınız kelimeler bilincinizi değiştirir.
Bir konuşmayla heyecanlandığınız, bir şiirle etkilendiğiniz, bir hikâyeyle büyülendiğiniz ya da bir şarkının sözleriyle duygulandığınız, dille kodlanmış ve yazılarak ya da konuşularak sembollerle aktarılan insani fikirler sizi etkiler.
Eğer dil özünde düşünce manifestosuysa, kelimeleri kullanma yöntemimizin zihnimiz üzerinde bir etkisi olabilir mi? Kişisel gelişime kendini adamış ve Procabulary’nin kurucularından biri olan Mark England’a göre bu sorunun cevabı, kesinlikle.
Procabulary’nin ardındaki temel kavram, deneyimlerimiz üzerine düşünme ve sorunlarla başa çıkma yöntemimizi değiştirmek için, negatif düşüncelerden kendimizi arındıran ve hayatımızın üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilecek şekilde zihnimizi pozitif yönde eğiten kelimelerin gücünü kullanmaktır. Nöroplastisite bunu mümkün hale getiren yetimizdir.
Nöroplastisitenin İşlevi
Nöroplastisite, yeni nöral bağlantılar oluşturarak beynin kendisini yeniden yapılandırma yetisidir. Bu sürecin çok az farkında olduğumuz için tamamen doğal olarak gerçekleşir ancak nöroplastisite olmadan yeni durumlara uyum sağlamamız ya da onları özümsememiz ve yeni kavramlara göre hareket etmemiz mümkün değildir.
Bu tür yeniden zihinsel yapılanma üzerindeki en önemli etkisi, kelimelerin gücüdür. Çoğumuzun bilinçsizce uyum sağladığı dilsel kalıpların, hayatımıza hem olumlu hem de olumsuz etkileri vardır. Eğer istersek dilimizi kullanma kontrolünü bilinçli hale getirebilir ve bunun avantajlarından faydalanabiliriz.
Bağımlılıkların Üstesinden Gelebilmek İçin Procabulary Teknikleri Kullanılabilir mi?
İstanbul’da yapılan son Mind Body Festivali’nde Mark England, Procabulary tekniğinin bağımlılığa, iç çatışmanın geç evre belirtisi olarak yaklaştığını belirtti. Düşünceler beyin gelişimini etkilediği için çatışmacı insanlar, bağımlı olmaya daha yatkınlar. Bu nedenle bütünsel bir yaklaşım benimsemek ve bağımlının çevresini yani ilişki içerisinde olduğu insanları, yedikleri besinleri ve özellikle de düşünme şeklini değiştirmek gerekiyor. Düşünme şeklini değiştirmek ise ancak kullandığı dile olan yaklaşımlarını değiştirerek yapılabilir.
Mark bu yöntemin, duygusal olarak bağımlı insanlara yardımcı olmak için de kullanılabileceğini söylüyor yani bağımlı olduğu kişi hakkında nasıl düşünmesi gerektiği düzeltilerek sorunun çözülebileceğini belirtiyor. Ölçüm aleti olarak kullandıkları kelimeler sayesinde Procabulary teknikleri, insanların neden belirli şekillerde davrandığını belirliyor. Sonrasında ise bu, dile daha olumlu bir yaklaşım için temel oluşturuyor ve dolayısıyla bu da hayata daha olumlu bakmamızı sağlıyor.
Kelimeler gerçekten güçlüdür. Düşüncelerimizi gerçekliğe çevirip hayatlarımızı tamamen değiştirebilir.
Leave a Comment