Yeme bozuklukları : Anoreksiya nervoza

Post By RelatedRelated Post

weighing-818694_1280

Çok fazla yemek (bulimiya) ile çok az yemek (anoreksiya), yeme ile olan ilişkilerdeki iki uç patolojidir. Söz konusu hastalıklar, öncelikli olarak, ergen ya da alt yetişkin dişi nüfusu etkilemektedir. Bu yeme bozukluklarına çok çeşitli faktörlerin kombinasyonu neden olurken hastalığın psikolojik yönünün önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz. Bu nedenle anoreksiya örneği de çok karakteristiktir. Bütün psikolojik hastalıklar gibi anoreksiyanın da hem teşhisi, hem de tedavisi son derece zordur.
Kelimelerin bir anlamı olduğuna göre ilk olarak bu anoreksiya teriminin ne anlama geldiğine bakalım. Etimolojisi Yunancaya dayanan bu sözcüğün başındaki önek, ”yoksun bırakmak” anlamına geliyor, anoreksiyanın anlamı da iştah kaybı ya da iştahın olmaması anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Anoreksiya hastası kişi, kendi kendine, yeme kısıtlamaları empoze edecektir ve bu sebeple de iştahını kaybedecektir. En belirgin ve şaşırtıcı sonuç da kilo kaybıdır ki bazı durumlarda kişinin, başlangıçtaki kilosunun %50’si kadarını kaybettiği görülebilmektir.

Yemek yeme ile olan bu ilişki çoğunlukla bağırsakları yumuşatıcı ilaçlar veya sıklıkla bilerek kusma ile vurgulanan bulimiya krizleriyle birleştirilir.

Ayrıca anoreksiyanın, yoğun sportif veya entelektüel faaliyetlerle ilişkili olduğu da sıklıkla görülmektedir.

Anoreksiya ve psikoloji

Bu yeme bozukluğunda iyileşmeyi hassaslaştıran neden, patolojinin psikolojik boyutudur. Uzmanlar, bu hastalığın özünde, özgüven eksikliğinin olduğunu kabul etme noktasında hemfikirler. Aşırı mükemmeliyetçilik, her şeyi kontrol etme ihtiyacı ya da yetişkin kadın görüntüsünü reddetme de ergen bireyin kafasındaki karmaşıklıklardan bazıları olarak dikkati çekiyor. Batı toplumlarında, mankenlik mesleğinin, ”güzel kadın” olarak dikte ettiği o felaket görüntünün de bu hastalığı güçlendirdiğini söyleyebiliriz. İşte eski bir modelin sözleri: “Seçildiğimde zaten inceydim. Ama o andan itibaren, artık günde sadece bir elma yiyordum.”
Neyse ki son zamanlarda, bu idealize zayıflık tutkusu gerilemeye başladı. Ama yine de sağlıklı toplum projeleri kapsamında, hükümetlerin moda ajanslarında aşırı zayıf kadınların işe alınmasını yasaklama konusunda geç kaldığını söylemeliyiz. Belki biraz geç oldu ancak bu müdahale yine de yararlı olabilir…

Anoreksiya önlemi

İşte tüm bu faktörler, Anoreksiya Nervoza’dan iyileşebilmeyi zorlaştırıyor. Bu hastalığı durdurmak için psikiyatrist, çocuk psikiyatristi, çocuk doktoru ve psikolog gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış, çok disiplinli uzmanların müdahalesi gerekebilir. Hastalık eğer ileri aşamalara ulaşmışsa hastayı hastaneye yatırmak da gerekebilir. Bu raddeye gelmemek içinse önlem şart. Bu yolda ailenin ve çevrenin oynadığı rol son derece önemli. Ergen kişiyi yeniden hayata bağlamak için öz saygısını ve öz güvenini geliştirmeye yardımcı olmak gerekir ki bu durumda eğer genç ile çatışma yaşanıyorsa bir psikolog yardımı almaktan da çekinilmemelidir. Onun yeme alışkanlıklarını, gizli gözetim altına almak gerekebilir. Ve her koşulda, diyalog ve zihin açıklığı, başarıya ulaşma noktasında en önemli müttefiklerdir.

Nu

One Comment

  1. çok kötü bir duygu bir bilseniz.Allah kimseye anoreksiya yaşatmasın

Leave a Comment

Email (will not be published)

Güvenlik *