Özgürlük uzmanı Natalie Edwards ile bir söyleşi…

Post By RelatedRelated Post

Natalie Edwards, kadınlar için Kişisel Gelişim Koçluğu yapan bir yazar ve konuşmacı olmanın yanı sıra sertifikalı bir Forrest Yoga & iRest Meditasyon öğretmeni.

NatCC104 (2)

Aslen İngiliz olan Natalie, kendisine başvuran insanları, karmaşa ve kendinden şüphe çukurundan çıkartıp, yüksek özgüven ve özgürlük bulutlarına ulaştırmasıyla tanınıyor. Onu tanıyanların ifadeleriyle Natalie; hayatlarını tasarlamalarına, inşa etmelerine ve yaşamalarına yardım ediyor.

Natalie Edwards ile sosyal medya üzerinden bağlantı kurma şansı yakaladım ve bunu fırsat bilip, onunla, duygusal bağımlılıklar konusundaki düşünceleri hakkında kısa bir söyleşi yaptım.

Hissettiğim şey aşk mı yoksa bağımlılık mı?

Aşık olmak ile birine duygusal olarak bağımlı olmak arasındaki farkın ayrımını yapmak bazen zor olabiliyor. Aslında biz, iki temel ihtiyacımızı karşılamak için arayış içindeyiz. Bunlardan biri aşk, diğeri de özgürlük.
Duygusal bağımlılıklar, partnerimizi kaybetme korkusu ile birleşince bizi çaresizliğe itiyor. Nihayetinde, birçoğumuzun gerçekten tatmin edici ilişkiler yaşaması, ilişkideki özgürlüğün azalıyor olması yüzünden engelleniyor.

Natalie, hayatının büyük bölümünü, daha mutlu olmanın, daha iyi yaşamanın ve daha sağlıklı hissetmenin yollarını ararken harcadığını söylüyor. Nasıl daha özgür olabileceğine kafa yorarken bir anda kendisini keşfetmeyi başarmış. Ağrılardan kurtulmak için vücudunda, negatif duygulardan kurtulmak için zihninde, istediği hayatı yaşayabilmek için de ruhunda özgürlük istemiş. Natalie, hepimizin eninde sonunda özgür olmayı isteyeceğimize inanıyor. O, hepimizin kendi özgürlük anlayışımızın olduğunu ve bu durumun da, tek bir tanım geliştirilmesini imkansız kıldığını söylüyor. İnsanlara, kişisel ihtiyaçlarına göre özgürlüklerini ve belirgin yaşam özelliklerini bulmalarına yardım ettiği ve bu konuda da oldukça başarılı olduğu için, kendisine ”özgürlük uzmanı” diyor.

Natalie’ye, kendisine danışan insanların aşık mı yoksa duygusal olarak bağımlı mı olduklarının arasındaki farkı nasıl ayırt edebildiğini sordum. Bana şunları söyledi:
”Bir kadın(aslında bu durum her iki cinsiyet için de geçerli. Daha çok kadınlar kendisine başvurduğu için ‘kadın’ diyor) duygusal olarak bir erkeğe bağımlı olduğu zaman, bütün beklentilerini onun üzerine inşa etme konusunda eğilimli oluyor. Bu aslında kaçılmaz bir durum.”

Natalie, gerçekten aşık olduğumuzda, karşımızdakini değiştirmek için baskı yapmak ya da bizim isteklerimize veya taleplerimize göre davranmasını istemek yerine, partnerimizin, kendi gibi davranma özgürlüğünü ona vermek doğrultusunda yeterince dikkatli olmamız gerektiğine inanıyor. Bunun, daha sağlıklı bir ilişkinin önünü açacağını söylüyor.

”Birine bağımlı olduğumuzda, hem kendimiz hem de bağımlı olduğumuz kişi, aslında mutlu olmuyor. Doğamızı öğrenemiyoruz. Kendimizin gerçekte kim olduğunu bilmek ve hangi konuda iyi olduğumuzu öğrenmek için yeterince verimli zaman harcamıyoruz” diyen Natalie, duygusal bağımlılığa aşina olmanın yanı sıra duygusal bağımlı olmak konusunda da yeterince bilgiye sahip.

Sadece kendimiz için -yeni bir şeyler öğrenebilmek, yeni bir spora başlayabilmek veya yeni insanlarla tanışabileceğimiz bir gruba katılabilmek için- özel zamanlar oluşturmamız yönünde tavsiyelerde bulunan Natalie, ”Dünyanızı genişletecek herhangi bir şeyi takip edin ve kendinizle yeniden bağlantı kurmak için kendinize izin verin. Bu, size kendinizi keşfetmek, kendinizi sevmek ve daha özgür olmak için yeni bir enerji kazandıracak” diyor ve ekliyor; ”Duygusal bağımlılığı aşmakta başarılı olmak için, kendinizden daha iyi versiyonların var olduğunu fark etmekle işe başlayın. Bu, sizin, kendinize olan inancınızın artmasını sağlayacak ve özgüveninizin yerine gelmesini sağlayacaktır.”

Daha fazlası için Blogunu veya Instagram sayfasını ziyaret edin.

Nu

Leave a Comment

Email (will not be published)

Güvenlik *