Post By RelatedRelated Post
Hayatımızda çok fazla şeker var! Aşırı dozda alınan bu “iyi hissettiren” yiyecekler aslında vücudumuz için gerçek birer zehirden başka bir şey değil. Ancak, tüketimini azaltmak düşündüğümüzden daha kolay. Neden küçük bir detoks yapmıyoruz?
”Fazlası fazla!”
Şeker, toplumumuzda neredeyse bir bağımlılık. Örneğin Fransa’daki insanlar şu dönemde, kişi başına yılda 20-30 kg şeker tüketiyor. Oysaki yüz yıl önce bu miktar sadece bir kilodan biraz fazlaydı. Geçen sürede insan metabolizmasında hiçbir şeyin değişmediğini de unutmayın! Yani aslında şekere bu kadar da ihtiyacımız yok.
Şeker neden azaltılmalı?
Çünkü çok ciddi hastalıklara neden oluyor; diyabet, obezite, kardiyovasküler bozukluklar, yüksek kan basıncı, yüksek trigliserit, metabolik sendrom, kötü kolesterol ve bazı kanser türleri gibi.
Şeker tüketimi kontrol edilebilir. Peki o zaman neden etmiyorsunuz? Gerçek bir bağımlılık yaratarak ağzımızı sulandıran ve damak lezzetimizle sağlığımızı manipüle eden reklam şirketlerinin tatlı sözlerine neden kanalım?
Ne yapmalıyız?
Panik yapmaya gerek yok. Size tatlıdan, damak zevkinizden vazgeçin demiyoruz. Alışkanlığınızı bırakmanıza da gerek yok. Bir parça kızarmış ekmeğin üzerine sürülen balın ya da ara sıra yenen küçük bir parça çikolatanın bile besinsel yararları vardır. Aynı şekilde, sakın meyve yemeyi de bırakmayın. Her ne kadar şekerli bile olsa meyve hem vitamin açısından zengindir hem de sağlığınıza birçok yararı vardır. Ancak hızlı çözünen karbonhidratlardan mutlak surette uzak durun. Yani kahve, alkolsüz içecekler ve gerçek bağımlılık yaratan bazı endüstriyel gıdalara bizim eklediğimiz ya da bunların içinde bulunan rafine şekerden kesinlikle uzak durun. Hayatınızdan rafine şekeri çıkardığınızda sağlığınızın olumlu yönde etkilendiğini kendi gözlerinizle göreceksiniz.
Kontrolü yeniden ele geçirmek için tavsiyeler
– Cesur olun! Kahve, çay, yoğurt, meyve salatası ve benzeri gıdalara şeker koymayı bırakın. Bu söylediğimiz her ne kadar imkansız gibi görünse de, bunların gerçek tatlarını zevkle yeniden keşfetmeniz sadece 1-2 gün sürecektir ve artık tatlandırıcı ekleme fikri size cazip gelmemeye başlayacaktır. Böylece, şekerden kesilme sürecinizi de başlatmış olacaksınız.
– Yaratıcılığınızı kullanın! Sevdiğiniz şekerli ürünlerin yerine sağlığınız için daha iyi olan ürünleri tüketin. Yeni bir tüketim yolu olarak, sağlıklı içecekler gibi yeni lezzetler deneyin ve satın aldıklarınızdan daha az şekerli olacağı kesin olan kendi keklerinizi yapmayı deneyin.
– Şeker alışkanlığından başarıyla kurtulmak için tatlandırıcılardan uzak durun! Çünkü tatlandırıcılar, şeker bağımlılığından kurtulmanızı sağlamadığı gibi başka olumsuz etkilere de sahiptirler.
– Sizi uzun süre zinde tutacak ve tatlı krizlerinden koruyacak, yavaş sindirilen karbonhidratları (tam tahıllı ekmek, nişasta, patates vb.) yemeye devam edin.
– Arkadaşlarınıza yeni beslenme düzeninizden bahsedin. Eğer arkadaşlarınız kararlı olduğunuzu bilirlerse, sizi pes ettirmeye çalışmazlar ve belki de sizi örnek alırlar.
– Sakin kalmaya gayret edin. Stresin, aşırı yeme bozukluğuna yol açabileceğini unutmayın.
– Çocukları koruyun! Şeker, bebeklere ya da küçük çocuklara asla verilmemelidir. Damak lezzeti çok erken dönemde oluşur ve onları böyle bir koşullandırma altına sokmamalıyız. Bilmedikleri bir şeyi özlemeyeceklerini unutmayın!
Leave a Comment